VİDEO Hidrojenle çalişan araba egsozundan içme suyu

SsTeam

Yönetici
hidrojen , bor, gelecek Türkiyemiz içinde değişik olacak , umud ederim şu bor u kullanacak teknolojiye sahip oluruz. ama ne yazıkki bunun için öngörüp te yeterli bilim adamı yetiştirmiyoruz.
 

mehmet82

Moderator
Bizde bilim adamı yok ama ticari zekaya sahip yöneticilerimiz var boru 50krş. rusyaya satarız 50tl. ye elektirk olarak geri alırız.
 

SsTeam

Yönetici
borun %80 ine sahipbiz. Çıkartılabilen mevcut ile rezervin %60 ı gecik. bu yazıyı okumanızı tavisye ederim.

http://www.enerji2023.org/index.php...nda-son-gelmeler&catid=7:goerueler&Itemid=161

Yada sadece özetle olan aşağıdaki kısmı okuyunuz..

Türkiye’nin Önündeki Fırsat

Eldeki veriler, Rio Tinto’nun seçeneği ne olursa olsun US Borax’ın tasfiye sürecine girdiğini göstermektedir. Bor pazarındaki en güçlü rakip, 80 yılı aşkın üretimin ardından, piyasadan çekilmeye hazırlanmaktadır.

Bu durumda, dünya bor rezervlerinin % 80’ninden fazlasını elinde bulunduran Eti Maden, son iki yıl içerisinde yakaladığı pazardaki liderlik konumunu pekiştirecektir. US Borax’tan boşalacak 1.300.000 tondan fazla rafine ürün kapasitesinin tamamına yakınının Eti Maden tarafından doldurulması fırsatı doğmaktadır. Ancak, bunun için en fazla 5 yıllık bir süre kalmıştır. Bu ise tüm kapasitelerin iki katına çıkarılması ve 5 yıl içinde bir Eti Maden daha yaratılması demektir. Pazarın kendi sürecinde büyümesinin gerektirdiği kapasite artışı bu değerlendirmenin dışındadır ve bunun için de ayrıca yatırımlar gerekmektedir.

Mevcut kapasiteler US Borax’sız bir pazar için çok yetersizdir. KİT olması ve bir çok gayri ticari mevzuatla eli kolu bağlanması sebebiyle Eti Maden’in bu haliyle gelişmelere hızlı ve akılcı bir şekilde uyum sağlaması mümkün görülmemektedir.

Diğer yandan, US Borax’ın pazardan çekilmesi Eti Maden’i, bor teknolojileri geliştirme konusunda yalnız bırakacaktır. Yeni ürün geliştirilmesi, ticarileştirilmesi ve alternatif ürünlerin yaygınlaşmasının engellenmesi gibi faaliyetlerde Eti Maden, uluslar arası piyasada yalnız hareket etmek zorunda kalacaktır. Avrupa Birliği’nin bor ürünlerini sağlık bakımından tehlikeli ilan etmesine yönelik çalışmaların engellenmesi için son yıllarda yürütülen çalışmalarda olduğu gibi, pek çok ülkede, çok değişik hukuklarla uğraşmak zorunda kalacaktır. Bunun için nitelikli insan kaynağına sahip olmak gerektiği gibi, yeni bir yönetim anlayışına da ihtiyaç bulunmaktadır. Pazarda lider olmak; sadece rakiplerinden daha fazla ürün satmak değil, aynı zamanda, teknoloji geliştirmek, yeni kullanım alanları oluşturmak ve bunu yaygınlaştırmak demektir.

Eti Maden’in son yıllardaki performansı oldukça iyi olmasına rağmen bor piyasasında yaşanacak olanlar da olağanüstü gelişmelerdir. Buna göre de her zamankinden farklı davranmak gerekmektedir. Nitekim bu olağan dışı gelişmelerden biri AB ile ilişkilerde yaşanmaktadır ve AB sodyum boratları (Kolemanit hariç) ve Asit Borik’i REACH kapsamında tehlikeli ürün olarak nitelemekte ve bu ürünlerin AB pazarına satılmasını daha pahalı hale getirecek önlemler almaya eti Madeni zorlamaktadır. Deterjan sektöründeki Solvay, Degussa ve FMC gibi dev firmaların perkarbonat lehine, perborat aleyhine kulis faaliyetleri ve AB ilgili karar organının başında Yunanistandan Stavros Dimas’ın bulunması, Kıbrıs Rum kesiminden Markus Kypriyanu ve Androulla Vasiliou’nun gayretleri ile istedikleri sonucu almışlardır.

59. Hükümet dönemi Acil Eylem Planında bor işletmesinin 6 ay içinde özerk bir yapıya kavuşturulacağı öngörülmüş olmasına rağmen halen bunun gerçekleştirilmemesi, bor işletmeciliğinde tarihi bir dönemin yaşanacağı önümüzdeki yıllar için, talihsizlik olarak değerlendirilmektedir. Hazine Müsteşarlığı tarafından yeniden yapılanmaya tüm kamu işletmeleri için yeni bir düzenleme yapılacağı gerekçesi ile izin verilmemesi, bürokrasinin siyaset kurumu üzerinde devam eden vesayetini gösteren bir örnek olmasının ötesinde, tüm kamu işletmelerini aynı gören ve aynı mevzuat ile yönetmeye çalışan son derece yanlış bir anlayışın hala kamu idaresinde devam ediyor ve etkin kuruluşlarda yaşıyor olmasının açık bir örneğini teşkil etmektedir.

Eti Maden; bor madeni üretip kimyasal proseslerden geçiren ve üretiminin % 90’ını uluslar arası pazarda satan bir kuruluştur. Ürettiği ürünleri 68 ülkeye pazarlayan başka kamu sermayeli kuruluş bulunmamaktadır. Ancak, Hazine ile DPT bürokrasisi için bu durum bir farklılık ifade etmemektedir ki, elmalar, armutlar ve yumurtalar aynı sepete konulmaya çalışılmaktadır. Planlama ve bürokratik mantığın tüm ticarete egemen olduğu yılların ülkemize nelere mal olduğu halen taze bilgiler ve tecrübeler olup, bunun için tarih kitaplarına bakmaya gerek yoktur, çünkü tarih olacak kadar eski değildir.

Kamu işletmelerinin her biri kendine has özel konuma sahiptir ve tek bir mevzuat ile yönetilmeleri mümkün değildir. Ticari işletmelerin nasıl yönetilmesi gerektiği genel kanunlarla belirlenmiştir. Eti Maden de ticari bir işletmedir. Hisselerinin kamuya ait olması yönetiminin de kamu hukuku kurallarına dayanmasını gerektirmemektedir. Diğer yandan bu denli stratejik bir kaynağın özelleştirilmesi de mümkün değildir ve ülke çıkarlarına en uygun şekilde yönetilmesinin yolu; karar alma sürecinin kısaldığı, yatırımların hızlı bir şekilde gerçekleştirildiği, pazarlamanın uluslararası ticari kurallara ve teamüllere göre etkin bir şekilde yapıldığı, istihdam politikasını kendisinin belirlediği, siyasetin ve çıkar gruplarının baskısından uzak bir şirket yapısının oluşturulmasından geçmektedir.




Sonuç

Bor piyasasında alarm zilleri çalmaktadır ve bu makale, alarm zillerinin çaldığının duyurulması için hazırlanmıştır. Çalan ziller, elbette US Borax için kaçınılmaz bir sonu işaret ederken, ülkemiz ve Eti Maden için büyük fırsatları ifade etmektedir. Eti Maden’in her ne kadar rakipleri bulunmaya devam edecekse de –ki, bu gereklidir de- en büyük rakibi piyasadan çekilmektedir. Bunun sonucunda piyasada oluşacak boşluğun doldurulması ve bor pazarında daha büyük bir payın alınması için hızlı davranmak gerekmektedir. Yavaş davranmak müşterilerin alternatif ürünlere kaymasına yol açabilir ki, bu Türkiye’nin lehine olmayacaktır.

Dünya bor piyasası yeniden düzenlenecektir ve bütün kozlar Eti Maden’e geçecektir. US Borax’lı pazarda liderliği ele geçiren bir kadro ile yönetilen Eti Maden, bu yeni duruma hızla uyum sağlayacak ve süreci Türkiye lehine yönetecek kurumsal bilgi birikimi ve beceriye sahiptir.

Ancak, mevcut yasal yapı ile piyasada oluşacak yeni kaotik durumu yönetmek ve kontrol etmek mümkün değildir. Siyasi irade; 2001 yılında bor madenlerinin özelleştirme kapsamından çıkarılması ile bir yanlıştan dönmüştü, şimdi ise siyasi irade bor konusunda yeni bir karar aşamasındadır. Buna yönelik doğru seçenek hakkında Hükümetin doğru bir tercihi bulunmakla birlikte bu tercihin hayata geçirilmesinde kararsızlık ileride Türkiye’ye telafisi imkansız zararlar verecektir.

Biz şimdiden, kamu gücünü elinde bulunduranlara ferasetli davranarak tedbir almalarını öneriyoruz. Yarın, US Borax piyasadan çekildiğinde daha zor ve riskli kararlar alınmak zorunda kalınacaktır. Usül ve mevzuat hantallığı nedeniyle sürecin doğru yönetilememesi son derece değerli olan zamanın maliyetini artıracak, son pişmanlık kar etmeyecektir. 12.11.2008
 

Üst